Türkiye’nin iç talep baskıları ve enflasyon dinamikleri, para politikası kararlarının merkezinde duruyor. Bu ayki TCMB toplantısında dikkat edilmesi gereken konu, verilerin hangi hızda ve hangi yönlerde hareket ettiğini doğru ölçmek. Bazı uzmanlar, uluslararası kurumların konuşmalarından çıkan mesajların Türkiye için geçerli soruyu gündeme getirdiğini savunuyor: ekonomi gerçekten yavaşlıyor mu? Bu sorunun yanıtını ararken, verilerin eksikliği ve sektörel farklılıklar en kritik zorluklar olarak öne çıkıyor.
Teknik Terimler ve Açıklamaları bölümünü sunarken, konunun anlaşılabilirliğini artırmak amacıyla aşağıdaki kavramlar üzerinde duruluyor:
Log-Doğrusal Eğilimler – Uzun vadeli büyüme yönünü bulmaya çalışan, verinin logaritması alınarak sabit büyüme rotasını hedefleyen bir yöntem. Kısaca, verinin normalleşmiş hareketini göstermeye çalışır.
HP-Eğilim (Hodrick-Prescott Filtresi) – Bir seriyi uzun dönem eğilimi ile kısa vadeli dalgalanmalara ayıran popüler bir filtre. Ancak hızla değişen dönemde mevcut veriyi çok sık takip etmesi nedeniyle yanıltıcı sonuçlar doğurabildiği belirtilir.
Sektörel Heterojenlik – Ekonominin farklı alanlarının aynı anda ve aynı hızda hareket etmemesi; bir sektör ısınırken başkaları soğuyabilir.
GSYH Ağırlıkları – Toplam üretimde bir sektörün veya harcama kaleminin payını belirleyen toplam üretim içindeki pay. Büyük paylar etkisini daha çok gösterir.
Çıktı Açığı – Fiili GSYH ile potansiyel GSYH arasındaki farkı ifade eder ve ekonominin ne kadar kapasiteye yakın ya da uzağında olduğuna işaret eder.
Dezenflasyonist Faz – Enflasyonun düşmeye başladığı dönem; genellikle potansiyelin altında ya da hızla potansiyele yaklaşan bir büyüme ile ilişkilendirilir.
Ekonomi Ne Kadar Soğudu? Bu yazı için ana odak, hizmet sektörüyle ilgili teknik zorlukları ve bunun sonuçlarını paylaşmak. Hizmet sektörünün GSYH içindeki payı yüksek olsa da aylık verileri tüm paydaşlar için tam olarak izlenemeyebiliyor.
- Takip Edilebilen Pay: Toplam hizmetler arasından perakende-ticaret, ulaştırma, konaklama, yiyecek ve bilgi-iletişim gibi alanlar dahil.
- Takip Edilemeyen Pay: Finans, kamu yönetimi, eğitim, sağlık gibi kilit sektörler.
Bu durum, aylık ekonomiyi değerlendirirken eksik bir resim elde edilmesine yol açabiliyor.
Sektörler Arasındaki Ayrışma – Ekonominin hangi bölümüne bakıldığına bağlı olarak “soğuma” ya da “ısınma” işaretleri değişebilir. Örneğin:
- Toptan ve Perakende Ticaret (ısınma eğilimi): Altın hariç tutulsun, talep ve hareketlilik hâlâ güçlü görünüyor.
- Diğer Hizmet Sektörleri (soğuma eğilimi): Konaklama, ulaştırma ve mesleki hizmetler gibi alanlarda yavaşlama izleniyor.
Bu ayrışma, hizmet verileri tek başına güvenilir bir tablo sunamadığını gösterir. Ancak bazı gösterge yapıları da dezenflasyonist faza henüz ulaşılmadığını işaret ediyor.
Büyüme Hızı ve Başlangıç Noktası konusunda yazar şu özetleri sunuyor: 2024 için %3,3; 2025 için %3,5 büyüme öngörüsü ve potansiyel büyüme aralığı olarak %3,5–%4,5 arasında bir fark var. Sonuç olarak, büyüme bu aralıklarda gerçekleşse bile enflasyonla mücadele için gerekli olan yeterli soğukluğa ulaşılmadığı değerlendiriliyor.
Temel Çıkarım ise şu şekilde özetlenebilir: Eğer mevcut aşırı ısınma durumu dikkate alınır ve başlangıç noktası %2’nin üzerinde kabul edilirse, mevcut yavaşlama dezenflasyonist faza ulaşmamış olabilir. Böylece, büyüme verileri ve hizmet sektörü göstergeleri, enflasyonla mücadelede gereken yeterli soğukluğa henüz ulaşılamadığını işaret ediyor.