Son dönemde Apple, giriş seviyesi iPhone fiyatlarını uzun bir süre 799 dolar civarında sabit tutuyor. Bu istikrar, özellikle A serisi işlemcilerin maliyetlerinden kaynaklanan baskıya rağmen sürdürülüyor; en son giriş seviyesi iPhone 17 için bu durum hissedildi. Ancak raporlar, 2026’da çıkacak iPhone serisinde genel olarak daha yüksek etiketlerin gündeme gelebileceğini öne sürüyor. Bunun arkasındaki temel neden, gelecekteki amiral gemisi işlemci A20’nin üretim maliyetleri olarak gösteriliyor.
TSMC’nin 2 nanometre üretim sürecini kullanan ilk çip olması beklenen A20’nin, önceki nesillere göre önemli ölçüde daha maliyetli olması olası görünüyor. China Times’a göre A20’nin üretim maliyeti A19’a kıyasla yaklaşık yüzde 50 daha yüksek olacak. TSMC’nin yüksek sipariş baskısı genellikle Apple’a indirimler sunsa da, 2 nm sürecinin devasa sermaye ihtiyacı nedeniyle bu ek maliyetin tamamen tüketicilere yansıtılması kaçınılmaz olabilir. Bu durumu dengelemek için Apple’ın A20’yi sadece iPhone Pro modellerine tahsis etmesi mantıklı bir strateji olarak değerlendiriliyor; böylece maliyet artışı daha kontrollü kalabilir ve iPhone 18 Pro ile giriş seviyesi arasındaki fark daha netleşebilir.
2 nm’nin avantajları nelerdir? 2 nm üretim süreci, güç tüketimini artırmadan işlem gücünde belirgin bir yükseliş sunmayı hedefliyor. TSMC’nin açıkladığı verilere göre bu teknoloji, güç tasarrufunu sürdürmek koşuluyla işlem gücünü yüzde 15’e kadar yükseltebilecek. Ayrıca yıl içindeki bazı senaryolarda güç tüketimini yüzde 30’a kadar düşürebilir. Bu nanolevel transistör mimarisi, aynı güçle yüzde 10–15 arasında hız artışı veya aynı hızda yüzde 20–30’a varan enerji tasarrufu sağlayabilir. Mobil cihazlarda sürekli artan enerji verimliliği ihtiyacını karşılamak adına bu gelişme kritik sayılıyor.
Apple, bu ileri teknoloji çipleri kullanan ilk büyük üretici olma iddiasını taşıyor ve bu teknoloji odaklı yaklaşım, 2026 yılında lanse edilmesi beklenen iPhone 18 serisinin en önemli satış noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Mevcut iPhone 17 serisine olan talep, şirketin hisse değerlerini etkileyen güçlü bir ivme yaratıyor ve bu yeni nesilin piyasaya sürülmesiyle ivmenin daha da güçlenmesi bekleniyor.